Kayıtlar

Nilüfer Müzik Festivali

Resim
Bu yıl itibariyle adını daha sık duyurmaya başladı bu festival. İlkini kaçırdığım için kendimi affedemedim hala. Gidemediğim için üzülmüştüm baya. Bursa 'nın Nilüfer ilçesinde bu yıl üçüncüsü düzenlenen festival Balat Ormanında 3 sahne ve kamp alanlarında oluşan geniş bir festival alanına sahip. Kendi memleketimde olması diğer şehirlerde yaşayan insanlara kıyasla festivalle daha iç içe olmama sebep oldu hep, ister istemez yoğun bir reklam tufanına maruz kalıyorsunuz zaten. Geçen sene ilk katıldığım zaman evden festival alanına gidip gece dönüyordum. Geçen senenin aftermovie videosunu buraya bıraktım izleyebilirsiniz. Çok güzel vakit geçirdim, kaliteli sanatçıları dinleme şansım oldu. Yemek olarak köy kaydınları derneklerinin bulunduğu bir alan var.  Gidip oradan pişi, pilav gibi kendi yaptıkları yiyeceklerden alabiliyorsunuz. Festivale geldiniğiz ilk gün size bileklikler takılıyor, renklerine göre ; Kamp, kombine ve reşit olmanıza göre 2 tane bileklik takıl

Sırp Rakısı / Rakija

Resim
Ne yazsam, ne yazsam diye düşünürken belki de pek azınızın bildiği ya da duyduğu bir içkiyi tanıtmaya karar verdim. Aslında bunu bir seyahat yazısı içinde işlemek vardı aklımda, Ama çerez niyetine kısada olsa bir bahsedeyim öncesinde dedim. Bahsedeceğim içkinin adı Rakija , İsim olarak Rakı çağrışımı yapmış olabilir. Sırp Rakısı derler zaten kendisine. Ya da diğer bir isimle Erik Rakısı. 2016'nın Mayıs ayında Sırbistan'a yapmış olduğum gezi sırasında tanıştım bu içki ile, Daha önce Uzo (Yunan Rakısı) ve Mastika (Bulgar Rakısı) birçok kez önüme çıkmıştı, Hepsini severim başta bizim Rakımız olmak üzere. Belgrad'ta girdiğimiz her mekanda karşımıza çıkan bu içki sürekli shot olarak servis ediliyordu. Kafada ki sunumu yıkıyor tabi bu görüntü, Tat konusuna gelince tadı bambaşka bir olay çünkü bambaşka çeşitleri var bu içkinin. Bildiğiniz votka gibi, binbir çeşidi var menülerde. Alkol oranı standart satılanlarda %40 civarında. - içtikten sonra bu sayı

En Sevdiğim Müzik Klibi

Resim
Bu yazımda sizlere bir şarkı ve klibinden bahsetmek istiyorum. Günümüzde Youtube üzerinde ki görüntülenme sayısının on haneli sayılara ulaştığı bugünlerde,  Sadece otuz milyonu birazcık geçmiş; İlk duyduğum andan beri çok sevdiğim güzel bir şarkıdan ve onun klibinden bahsedeceğim. Şarkımızın sahibi Oren Lavie isimli İsrail'li bir sanatçı. Bir zamanlar Beşik Kertmesi dizisi vardı hatırlayanlarınız vardır belki Elmas Maden karakterini lanse ederken şarkıcı, oyuncu vb. diye sayarlardı. Ha işte Oren Lavie'de öyle bir nevi müzisyen olmasının dışında; Tiyatro yönetmeni, şarkı sözü ve oyun yazarı aynı zamanda da. Şarkımızın ismi Her Morning Elegance .  Neşeyle uyandığım günlerin vazgeçilmezi gibidir, özellikle beni bekleyen bir kahvaltı varsa. Oldukça hoş bir ritmin dışında, enstrümantal olarakta beni hep etkileyen aslında oldukça sade ama güzel bir eserdir bana göre. Gelelim bu şarkının klibine. Bu klipki Grammy ödüllü bir klip izleyince hak vereceğin

Harry Potter Serisi Genel İnceleme

Resim
Bu yaşıma kadar görmedim ki Harry Potter sevmeyen birisi çıksın. Vardır elbet hoşlanmayanı ancak o kitapları eline alıp o muhteşem anlatımı görmezden gelebilecek birisi yoktur bana kalırsa. Doksanların ilk yarısında doğanlar olarak, Harry Potter serisi bizim okul hayatımızla paralel olarak giden bir seri olmuştu hep. Hatırlarım okumayı söktüğüm zamanlar karnemi almışım, ne olduğuna dair bir fikrim olmadan girdiğim sinema salonunda ki bu film, çocukluğumun en etkileyici filmi olmuştu. Felsefe Taşından bahsediyorum,  ardından Sırlar Odası'da öyle.  Ben büyüdüm, karakterler büyüdü. Onlar nasıl başlarına buyruk bir hale geldilerse ben de öyle oldum sanırım zamanla, seri bende yarısındayken bitti böylelikle. Nedendir bilmem ilgimi kaybettim . Bu arada bakmayın böyle ahım şahım anlattığıma; defalarca arka arkaya izlediğim filmlerdi evet. Ama tekrar altını çiziyorum filmlerdi -kitaplar değil- belki kitaplara o yaşlarımda başlasam mükemmel bir şekilde işlenmiş, şuan olduğunun

Hadi Başlayalım !

Uzun zamandır düşündüğüm bir şeydi yazmak. Yazmayı seven ama kendi için yazanlardandım şu vakte kadar, artık işin yönünü değiştirmeye karar kıldım. Okurken fark edeceksiniz edebi bir kaygı olmaksızın yazacağım, su içer gibi olacak sizler için.  Ne mi yazacağım peki ? Onu pek bilmiyorum açıkcası, zamanla ordan oraya savrulacak parmaklarım klavyenin üstünde.  Ama öncelikle şunu söyleyeyim deneyim paylaşmak bence günümüzün en büyük nimetlerinden birisi, kimi zaman insan bilgi edinmek kimi zamansa kendi düşüncelerini okuduğu satırlarla teyit etmek istiyor.  Ben istiyorum en azından belki sizinde işinize gelir bu talep. Bir düşünelim bakalım ne yazarım; Sanırım başta sizlerle ortak bir kaç nokta yakalamak gerekli kitaplardan, dizilerden, müzikten konuşuruz. Gezdiğim yerlerden de örnekler serpiştiririm araya bilipte gitme şansım olmadığı yerlerden de.  Yeri gelir dünya mutfaklarından konuşuruz yeri gelir içki kültürlerinden de. Ben beş söylersem siz on şey söyl